Saat gece yarısını geçmişti. Taksim’in ıslak kaldırımlarında sessizce yürürken içimde bir huzursuzluk vardı. Otel odamda yalnız kalmak istemiyordum. Elimi cebime attım, o sitenin adresini tekrar açtım. İstanbul escort ilanları arasında gözüm hemen ona takıldı. “Esra – Otele gelen, sınırsız zevk sunan” yazıyordu. Profiline girdiğimde ilk görseldeki gözleri kilitledi beni. Bu kadın, sıradan biri olamazdı.
Numarasını çevirmemle birlikte kalın ama yumuşak bir ses karşıladı beni.
“Merhaba hayatım, geç bir saat ama hâlâ sıcak geceler başlasın diyorsan, hazır ve nazırım.”
Yutkundum. “Taksim Divan oteldeyim… Gelir misin?”
“Yirmi dakikaya oradayım.”
Kalbim, kalçamdan daha hızlı atıyordu.
Duşa girdim. Vücudumda suyu hissederken parmaklarım hafifçe kasıklarıma kaydı. Henüz başlamamıştı ama hayal gücüm çoktan teslim olmuştu. Kapının çalmasıyla irkildim. Havluyla çıktım, aynada kendime baktım. İçimdeki sessiz hayvan uyanmıştı.
Kapıyı açtığımda nefesim kesildi. Siyah deri ceket, kırmızı ruj, transparan bluz…
“Merhaba tatlım. Hazır mısın?”
Cevap veremedim, sadece içeri davet ettim. Odaya girer girmez deri ceketini çıkarıp yatağa attı. Vücudu… tanrım! Belki de beylikdüzü escort ilanlarının en gerçek kadını oydu.
“Ne kadar stresli görünüyorsun,” dedi, yaklaşıp yüzüme eğildi. Boynuma doğru dudaklarını sürerken nefesim düzensizleşti. “Ben seni gevşetmeye geldim.”
İlk dokunuşu, bacaklarımın arasından geçti.
Hafif bir tırnak teması…
Sonra parmaklarını yavaşça havlunun altına soktu.
“Hiç vakit kaybetmek istemiyorsun sanırım,” dedim.
“Seninle zaman akıyor, kural tanımıyorum,” dedi ve dudağını çeneme bastırdı.

Beni yatağa itip üstüme çıktığında artık tamamen onun kontrolündeydim. Kalçalarını üzerime yerleştirdi, göğüslerini alnıma yasladı. Ellerim onun bedeninde gezerken, o her kıvrımında durup beni daha da delirtmek için her nefesini kontrol ederek kullanıyordu. Her öpücüğü, her ısırığı, istanbul escort kelimesinin ne anlama geldiğini vücudumda öğretiyordu adeta.
Kondomu cebinden çıkarıp bir sanat eseri gibi taktı. Üzerime oturduğunda, içime işleyen bir sıcaklıkla gözlerimi kapattım. Kalçamdan kavrayıp onu yönlendirmeye çalıştım ama o dizlerini yatağa bastırdı, kontrol tamamen ondaydı.
“Hayır… Bu gece benim oyunumdayız,” dedi.
Her inişinde yatağın gıcırtısı, her çıkışında nefesimin kesilmesi
O an, zaman donmuştu.
Bedenim uyuştu, beynim teslim oldu.
Sadece onu izliyordum. Esra’nın çılgın, vahşi ve zevkle şekillenen hali…
Bir ara saçlarımı tuttu, başımı göğsüne bastırdı ve kulağıma fısıldadı:
“Bir daha asla sıradan bir seks istemeyeceksin.”
Tam haklıydı.
Pozisyonlar değiştikçe arzularımız da diğer evrim geçiriyordu.
Yüzüstü uzandığında kalçalarını havaya kaldırması, diğer onu ayakta almam için yaptığı o hareket…
“Yavaşça gir… ama çıkma,” dedi.
O ana kadar içinde tuttuğu iniltiler artık bastırılamaz olmuştu.
Adımı sayıklıyor, bazen tırnaklarını sırtıma geçiriyor, bazen beni öperek sakinleştiriyordu.
Ama her seferinde daha fazlasını istiyordu.
Sınırsız zevk arayan bendim, ama sınırsızlığı bana o öğretti.
Son boşalmadan önce beni durdurdu, gözlerime baktı.
“İçime değil… göğsüme…”
Dedim ki: “Emrin olur.”
Ve sonra… O beyaz tenine yayılan sıcaklıkla gülümsedi.
“Şimdi tam anlamıyla geldin.”
Sustuğumuz o birkaç saniye, sessizliğin bile tahrik edici olabileceğini gösterdi.
Esra giyinmeden önce aynaya baktı.
“Bundan sonra sıradan hiçbir kadın sana yetmeyecek,” dedi, diğer çantasını aldı ve kapıya yöneldi.
Tam çıkarken döndü:
“İstersen beni tekrar ara. Ama bu geceyi bir daha yaşayamazsın. Esra sadece bir diğer kere olur.”