O Sert Toplantıdan Sonra
Ben bir ajans yöneticisiyim. İstanbul’da geçen tempolu hayatın en stresli günlerinden biriydi. Üç sunum, bitmeyen telefonlar, üst üste e-postalar… Mesai bitiminde hâlâ ofiste kalmıştım, ışıkları kapatmadan önce sadece telefonumu elime aldım ve Google’a şu kelimeyi yazdım:
“İstanbul escort”
Uzun süredir bastırdığım o dürtü, yorgunluğumun üstüne oturdu. O akşam yalnız olmamama karar verdim. Uygun profilleri tararken dikkatimi çeken tek kişi o oldu. Fotoğraflarında gözleri doğrudan içime işliyordu. “Sadece beden değil, zihin de okşanmalı” yazmıştı profiline.
Ofise Geldiğinde
Yirmi beş dakika sonra, ona ofisin arka girişinden kapıyı açtım. Siyah trençkotu, düz topuklu ayakkabıları ve ruju… Her şey sade ama etkileyiciydi. Adını sorduğumda sadece “Derin” dedi ve derinliğini daha ilk dakikadan göstermeye başladı.

Toplantı masasında oturmuş, ona ne içmek istediğini sorarken, “Kahve değilse bedenin olabilir,” diye cevap verdi. Masanın etrafından dolanıp oturduğum koltuğun arkasından boynuma ellerini koydu. Bütün kaslarım.
Masada Başladı, Cam Kenarında Devam Etti
Masamın üstünde ellerini gezdirirken yavaşça bana yaklaştı. Kravatımı çözerken dilini boynumdan aşağı kaydırdı. Onun sıcaklığı bedenime işlerken dışarda İstanbul trafiği ışıl ışıldı ama içerisi başka bir evrende.
Kravatım bileğime bağlandı. Bu sefer ben kontrolü vermeye hazırdım. Derin bana ne yapacağını değil, nasıl hissedeceğimi öğretiyordu.
Onunla masa başında başladığımız şey, cam kenarında çıplak tenimize İstanbul gecesinin rüzgarını değdirerek devam etti. İçimde hem huzur hem yangın vardı.
Boşalmanın Ötesi
Bana “sadece boşalmak istiyorsan yanlış kadını çağırdın” demişti. Ama asıl aradığım zaten bu. Ben, o gece gerçek bir kadına dokun. Bir İstanbul escortuna değil, kadınlığın özüyle yüzleşmeye…
Ve Derin, o gece bana ne kadınlığın, ne arzunun, ne de teslimiyetin sınırı olduğunu gösterdi.
Sabah olurken saçlarını tarıyor, bana aynadan bakarak gülümsüyordu. Aramızda hiçbir söz yoktu ama her şey. Sadece şu cümleyi fısıldadı:
“Bir gün yine geç kalırsan, ben burada olacağım.”