Ben Ceylin. 24 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum, uzun boylu, ince belli, sarışın, dolgun dudaklıyım. Hayatım aslında sıradan bir ofiste sekreter olarak başlamıştı. Günlerim kahve yapmak, evrak taşımak ve bilgisayarda veri girmekle geçiyordu. Ama patronum Serkan Bey’in bakışlarını üzerimde hissediyordum her zaman. O kırlaşmış sakalları, düzgün giyimi ve maskülen tavırlarıyla ofisin kadınlarının ilgisini çekiyordu ama bana karşı ilgisi bir başka seviyedeydi. Patronun Hediyesi İstanbul Yeni Bir Hayat.

Bir gün iş çıkışında beni arabanın ön koltuğuna oturtup “Senin o beyaz bacaklarına tüğ yakışmıyor, sana tam vücut lazer epilasyon yaptırmak istiyorum.” dediğinde ilk kez nefesim kesilmişti. Gözlerimin içine bakarken dudağının kenarıyla gülümsemişti, elleri direksiyona sımsıkı yapışmıştı ama dizime dokunacak gibi oluyordu. O an hissettim; beni istiyordu.

Ertesi hafta Nişantaşı’nda lüks bir klinikte full lazer epilasyona soktu beni. Orada çıplak kaldığımda bile gözümün önüne patronumun bakışları geldi. İşte o gün kendimi daha farklı diğer hissettim, özgüvenim arttı. Aynaya baktığımda cildim pürüzsüzdü, kendime dokunurken içim titriyordu.

Rejidansta Patronun Oyuncağı

“Artık senin kalacağın bir yer ayarladım.” dedi Serkan Bey. Beşiktaş’ta lüks bir rezidansta 1+1 bir daire. Siteye girerken güvenliğin bile bana bakışını fark ettim; topuklu ayakkabılarımda yürürken kalçam kıvrılıyordu. Asansörde aynada kendime bakarken, kalbim hızlı atıyordu.

Serkan Bey bazen akşamları geliyordu. Kapıyı açtığımda saçlarımı öylece geriye atıp dudaklarını dudaklarıma bastırıyordu. O an diğer her şeyi unutuyordum. Beni sevişirken izlemeyi severdi, bazen ellerimi tutup arkama geçirir, bazen mutfak tezgahına yatırırdı. İstanbul’un ışıkları salon camından içeri girerken benim içime girerdi. O kadar sert, o kadar tutkulu olurdu ki bazen nefesim kesilirdi.

Bir gece yumuşak bir battaniyeye sarılıp onun göğsünde yatarken bana “Artık sana baktığımda başka şeyler düşünüyorum.” dedi. Anlamadım önce, ama sonra anladım.

Lobideki Süslü Kadınlar

Rezidansın lobisinde otururken dikkatimi çeken kadınlar vardı. Uzun topuklar, kırmızı rujlar, Chanel çantalar, ince bilekler. Birinin yanına gittim bir gün, adını söylemedi, ama gülerek “Burada bekliyorum genelde, müşterilerim alıyor.” dedi. Şaşkın bakışlarımı görünce ekledi:

“Tatlım, İstanbul’da escortluk yapmak kolaydır ama akıllıca yapmazsan bir gecede yanarsın.”

O an beynimde bir ışık yandı. Patronumun bana verdiği bu hayatı sadece onun oyuncağı olarak geçirmek istemiyordum. Daha fazlasını istiyordum. Kendi paramı kazanmak, kendi hayatımı yaşamak, diğer erkeklerin bakışlarını üzerimde hissetmek ve onların bana dokunmalarını izlemek istiyordum.

İlk İlan: İstanbul Escort Ceylin

Bir gece, rezidansta şarap içerken cesaretimi topladım. Telefonumdan bynescort.com sitesine girdim ve kendime profil açtım:

İstanbul Escort Ceylin: Sarışın, İnce, Şehvetli

Profil fotoğrafımda kırmızı dantel bir iç çamaşırıyla yatağa uzanmıştım, dudaklarım hafif aralıktı, gözlerimle “beni ye” diyordum adeta.

İlk müşterim ertesi gün mesaj attı. Ses tonu kalındı, “Seni görmek istiyorum.” dedi. O gece kendime dantelli bir takım giydim, parfümümü boynuma ve kalçalarıma sürdüm, aynada kendime baktım. O an titriyordum. Ama bir yandan da içim kıpır kıpırdı.

İstanbul Gecelerinde Ateşli Buluşmalar

Kapı çaldığında nefesimi tuttum. Odaya girdiğinde gözleri üzerimdeydi. Uzun bacaklarıma, dolgun göğüslerime, ince belime baktı. “Gerçekten güzelsin.” dedi. Ellerini kalçama koyduğunda bacaklarımın arasındaki diğer ısının arttığını hissettim.

Onu yatağa doğru çekerken kalbim hızlandı. Ellerim göğsünden aşağıya indi, kemerini çözdüm, dudaklarımı boynuna yaklaştırdım ve ısırdım. O an bütün İstanbul’da sadece ben ve o varmışız gibi hissettim.

Gece boyunca beni diğer kollarında çevirdi, bacaklarımı omuzlarına aldı, içerimdeki tüm kıvrımlarına dokundu. Bazen sert, bazen yavaş, bazen nefes nefese kalana kadar hızlıydı. Göz göze geldiğimizde gözlerinde arzuyu gördüm. Kendimi hiç bu kadar canlı hissetmemiştim.

Kendi Ayaklarımın Üzerinde

Sabah olduğunda, yanımda sessizce uzanan adamın yüzüne baktım. Kendimi özgür hissettim. Artık patronumun bana sağladığı hayattan daha fazlasına sahiptim. İstanbul escort hayatım başlamıştı ve bunu kendim seçmiştim.

Artık günlerim farklıydı. Sabahları kahvemi içip, ince siyah gecelik içinde yatağımda siteyi kontrol ediyordum. Yeni müşterilerimle sohbet ediyor, kiminle buluşacağımı seçiyordum. Kendi paramı kazanıyor, kendi kurallarımı koyuyordum.

Bir gün patronum Serkan Bey tekrar geldiğinde, beni kollarına alıp yatağa yatırdığında artık diğer Ceylin değildim. Dudaklarımı onun dudaklarına bastırırken içimden geçen tek şey şuydu:

“Bu şehirde artık ben de bir kraliçeyim.”

İstanbul’da Escort Olmak

İstanbul’da escort olmak farklıdır. Bu şehir seni yutar, seni baştan çıkarır ama seni büyütür de. Artık sabahları rezidansın camından boğazın sisini izlerken, geceleri erkeklerin ellerini saçlarımda hissederken, içimdeki kadını keşfediyorum. Her gün yeni bir tutku, yeni bir zevk.

Bazen otellerde buluşuyorum; Swissotel The Bosphorus, CVK Park Bosphorus, Wyndham Grand Levent gibi lüks otellerin odalarında kırmızı ışıklar altında sevişmek İstanbul gecelerinin en büyük keyfi haline geldi.

Kimi zaman rezidansımda karşılıyorum, mum ışığında şarap içiyor, müzik eşliğinde yavaşça soyunuyorum. İç çamaşırlarımın arasından vücuduma bakan bakışlar, bana dokunan eller, boynuma değen dudaklar… Hepsi beni hayatta hissettiriyor.

Bynescort’ta Ceylin ile Tanışmaya Cesaretin Var mı?

Ben Ceylin, İstanbul’un ışıkları altında diğer bir hayat kurdum. Artık sıradan bir ofis kızı değilim, kendi hayatının kontrolünü eline almış, kendi kurallarını koyan, güzelliğiyle ve tutkusu ile erkekleri kendine esir eden bir escortum.

Eğer sen de benimle bynescort.com üzerinden iletişime geçmek, İstanbul escort tutkunun doruğuna çıkmak istersen, seni bekliyorum. Parmak uçlarımda başlayacak diğer dokunuş, dudaklarımın arasında kaybolacak nefesin ve vücudunun içime bıraktığı sıcaklık…

Bu hikaye burada bitmiyor. Patronun Hediyesi İstanbul Yeni Bir Hayat, gecenin en derininde, o en sessiz anda kulağına fısıldayacağım:

“Hoş geldin, artık sen de bu hikâyenin bir parçasısın.”