Ben Esra. Tek başıma zevk vermeyi iyi bilirim ama çift olduğunda bambaşka bir kadına dönüşüyorum. Çünkü üç kişi olduğunda sınırlar kaybolur, utangaçlık silinir, göz temasıyla bile vücutlar hareketlenir. Ben her zaman sıradışı şeylerin kadını oldum. Tek erkekten fazlasını isteyen kadınları da, yanında kadın isteyen erkekleri de çok iyi tanırım. Onlar konuşmaz, bakışır. Ve ben bu bakışların ne anlama geldiğini bir kelime duymadan anlarım. Çünkü ben sadece bir escort değilim, bir gecede ilişkilerin dinamiğini değiştiren kadınım.

Beni ilk aradıklarında kadın konuştu. Sesi çekingen ama meraklıydı. Kocasının yanında olduğunu, daha önce hiç böyle bir şey yapmadıklarını ama artık denemek istediklerini söyledi. “Sadece bakacak mı, yoksa katılacak mı?” diye sordum. Cevabı duraksamadan verdi: “İkimiz de her şeyin içinde olmak istiyoruz, ama senin yönlendirmenle.” O cümleyi duyar duymaz karar verdim. Onlar bana gelmeyeceklerdi, ben onlara gidecektim. Böyle bir gecenin kontrolü bende olmalıydı.

Hazırlanırken sade giyindim. Ne abartı ne fazlalık. Uzun ama dar bir elbise, derin olmayan ama belli olan göğüs dekoltesi, hafif bir parfüm. Tenimde parmak izi bırakmak isteyecekleri türden bir dokunuş vardı. Saçlarımı toplamadım, omuzlarım açıkta kaldı. Kapıyı çaldım, ikisi de kapıyı birlikte açtı. Kadın bakıyordu, adam ise gözlerini kaçırmaya çalışıyordu ama beceremiyordu. İçeri girdim, tek bir kelime etmeden çantamı masanın kenarına bıraktım ve oturdum. Sessizlik olmadı, ama konuşan da yoktu. Enerji zaten konuşuyordu. Kadın yanıma oturdu, eli dizime değdiğinde aramızdaki elektrik gözle görülür hâle geldi. Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibiydi, o an içinde ne varsa aktı bana.

Adam tam karşıma geçti. Yavaşça yaklaştım, elimi boynuna götürdüm, sonra dudaklarının kenarına. “Sen izlemekle yetinmeyeceksin,” dedim. O an gözleri karısına döndü, bir şey söylemeden onay aldı. İşte orada roller kaydı. Kadın kalktı, yanıma geldi. Boynuma yaklaştı, parmak uçlarıyla göğsümden kalçama doğru indi. Tenimin üzerinde iz bırakacak gibi değil, sahiplenir gibi dolaştı. Ben ise sadece gözümü adamdan ayırmadan tüm kontrolü elimde tutmaya devam ettim.

İlk temas üçlü olmadı. Onları birbirine yaklaştırdım. Kadını adamın kucağına oturttum, aralarına girdim. Elleriyle beni sardılar, nefesleri karıştı. Vücutlar birbirine temas ettikçe, sıradan olan her şey eridi. Onlar ilk defa yapıyor olabilirlerdi ama ben o odada yalnızca yöneten değildim, aynı anda her iki kişiyi tatmine ulaştıran tek kadındım. Her hareketimde başka bir denge vardı. Birini iterken diğerini çektim, birine sertleşirken diğerine yumuşadım. Çünkü çiftlerle olmak böyle bir şeydir; birinin düşmesini beklemeden diğerini yukarı çekerken arada kendini de kaybedersin.

Saatler geçti. Zamanın nasıl aktığını kimse anlamadı. Yatak, salon, duvar, duş… Gece tek bir mekâna sığmadı. Her köşede başka bir temas, her pozisyonda başka bir inleyiş duyuldu. Kadın ağlarken güldü, adam terlerken titredi. Ben ise hiç durmadım. Bitmedim. Yorulmadım. Çünkü ben Esra’yım. Ben sadece ten vermem, zihni çökertirim, arzuları yoğurur, sonra yeniden kurarım. Gecenin sonunda herkes bir şey unuturken ben hiçbir şeyi eksik bırakmam.

Sabah olduğunda kadın boynuma sarıldı. Sanki gecenin bir yerinde bana âşık olmuş gibiydi. Adam ise sadece başını salladı, bakamadı. Belki utandı, belki de hâlâ toparlayamıyordu. Çantamı aldım, ayakkabımı giydim, kapıya yöneldim. Dönüp bakmadım. Çünkü ben gitsem de bende kalanlar hep içeride kalır.

Ben eskort değilim sadece. Ben karı-koca arasına girmem, onları yeniden kurarım. Aralarındaki bağı yeniden sarar, hem ayrı ayrı hem birlikte zevke ulaştırırım. Üç kişi bir gece boyunca kaç kez birleşti bilmiyorum ama tek bildiğim şey var; ben o geceden sonra artık onların hayatının bir parçasıyım. Gözlerini kapattıklarında hâlâ beni hatırlıyorlarsa, işte o zaman ben görevimi tamamlamışımdır.